25 Haziran 2011 Cumartesi

ŞAFAK
















ŞAFAK.
Bir şafak vaktiydi düşmüştük yollara
Ormanların arasından kayarken yıldızlar
Bahar vardı gözlerinde kekik kokusu gibi
Ne acılar çekmiştik yâre ulaşmak için
Kaç kere düşmüştük umudun peşine.
Yenilmek bile seni mutlu ediyordu
Hangi dağ hangi tepe
Seni yolundan alıkoymaya yeterdi.
Çünkü açmıştı bahar bir kez yüreğinde.
Sanki mavi gökyüzünü kaplamıştı.
Bir kavuşma noktası olmalıydı.
Son bulmalıydı çekilen bunca acılar.
Nasılda tutulmuştuk özgürlüğün ruhuna

ŞİİR ATMET ÇANTA

21 Haziran 2011 Salı

GEÇEN ÖMRÜME.







GEÇEN ÖMRÜME.
Her şeyden önce öyle sevdim ki
Kar beyazı düşlerinde yürek
Umut çiçeği gibi gülümser
Kaç mevsim kaç iklim seni bekler
Biliyorum sen benim düşlerimde
Yaşanmamış bir mutluluk.
Son baharda dökülen yaprak misali
Ve kim bilir daha kaç yaz.
Yanacağım senin için gülüm.

ŞİİR AHMET ÇANTA

7 Haziran 2011 Salı

ŞEYTAN.
















ŞEYTAN.
Kötülerin kovanına çomak soktum
Adıma şeytan dediler.
Kendimi insanların iyiliği için cezalandırdım
Lanetlediler
Güzelliğin iyiliğin aklın erdem olduğunu söyledim
Kovdular
Ateşi ateşle söndüremezler ki!
Ne kadar da akılsızdılar
Beni ateşten yaratıp,
Ateşle cezalandırmaya kalktılar.

ŞİİR AHMET ÇANTA.

BUDUR BENİM YAZGIM




















BUDUR BENİM YAZGIM
Bir bebek iken bile dayamadım ayrılığa
Kar beyazı ellerini doya doya koklayamadım nafile!
Bıçak gömülü kalplerde uyurum
Uyurum da teselli eden olmaz karabasanı

Uzatırım ellerimi bir selvi gibi gökyüzüne
Dalgalar alır götürür mavice ağlarım
Sakın bana ağlamadı demesin yazgısı karalar

Hem de çok ağladım bir defasında
Öyle ağladım ki
Güller bile sessizliğini bozarken
Ben gülmeyecek olan talihime ağladım

İşte budur benim yazgım!

şiir ahmet çanta

5 Haziran 2011 Pazar

DOSTOYEVSKİ














DOSTOYEVSKİ

Günah günah olduğu için acı vermez, acı verdiği için günah günahtır.

Bazı insanlar, ev köpekleri gibi, yamandıkları kapıdan ayrılmazlar.

Çocuk, dünyanın en büyük saadetidir.

Çocukları seven hayatı da sever.

Evlenme, boşanma işi sırf kadınların elinde olsaydı, bir tek nikâh sağlam kalmazdı.

Gözyaşları kurur.

Hayata yeniden başlasaydım, saniyelerin nabzını tutardım.

Hayatımızda en yüce, en güçlü, en faydalı dayanağımız ana baba evinden kalan hatıralarımızdır.

İnsan yaşamayı ve yaşamamayı aynı şey diye kabul ettiği zaman hürriyete kavuşur.

İnsanların bazen neye güldüklerini anlamak güçtür.

İnsanların saadet kadar felakete de ihtiyacı vardır.

İster tatlı, ister acı olsun, hatıra insana ıstırap verir.

Kadını kalkındıran, onu uçurumun dibine kadar yuvarlanmaktan koruyarak hayata yeniden doğmasını sağlayan biricik kuvvet aşktır.

İnsanın ruhunu yücelten bir acı, ucuz bir mutluluktan evladır.

ahmet çanta