15 Temmuz 2013 Pazartesi

İşte böyle canlar

Eğrilen belin olsun.. aldırma, yeterki elin eğrilmesin Ahmet! Dil zaten eğridir.. Kimin dili doğruymuş sahi? En adil konularda bile eğrilmeden konuşan dil var mıdır? Önemli olan dilden çıkan sözün doğruluğudur)  


Hani her çicek  dalında güzel durur ve görünür derler.   Her meyve dalında olgunlaşır  dalında tadını alırmış … artık bu saatten sonra  çayı şekersiz içmeye başladım şekerde  tat vermiyor . şekersiz –de  çay içile bilirmiş. Acıyı da çok severdim yemeklerde hep acı  olmasını isterdim. Şimdi artık acılı yemeklerde aramıyorum. tat da tuzda önensiz artık!  Birazcık tuz etkisi yaratmıyorsa Hani yaraya basıp acı verermiyorsa tuzun ne önemi kalır. işte böyle canlarım hayat benim gözümde değer yitirirken başkalarının gözünde değer kazanmaya devam edecektir...

Sevgi, yüce bir erişilmez büyüklük olup, bu erişmezliği kimi kez ben başaracağım dese de insan. Bir türlü bunu yaşayacak donanımlı mükemmeliyetçi bir duygu bağıyla yakalayıp yaşaması neredeyse imkânsızdır. İçinde sevgiyi besleyen insan yüce onurlu bir insandır.

Sevginin tarihi, insanlık tarihi kadar eskidir. İnsanların var olmasıyla sevgide var olmuştur.
Sevgiyi yüreğinden söküp insanların yaşamına feda edecek birileri çıkıyor kuşkusuz! Bu da bir türlü toplumsallaşmasını beraberinde getirmiyor. Sevgiyi anlamak gerekir. Enine boyuna tartışmak üzerinde durmak gerekir. Sevgiyi en iyi bilen anne olup çocuğuna olan sevgisi, fedakârlı tutumu, Emeği insanlığa eşdeğerdir.

Bu yüceliği, anne gösteriyor diyebiliriz. Fedakârlık boyutu tartışılsa da sevgiye karşı annenin emeği çok büyüktür. Aynı zamanda, Sevgi İnsanı bir eylemdir. Sevgi, salt iki cins arasında duygusallıktan ibaret olmadığını, ama neredeyse genel kavram içinde bunu böyle algılamak dayatıldı, denebilir.

Kadının doğurganlığı insan (erkek) üzerinde etkisi çok büyüktür. Bunla da kalmayıp yaşama bakışı, üretkenliği, pozitif yönelimi ve yaratıcılık yeteneği Kadının (annenin) sevgideki yeri konumunu ortaya koyuyor. tomlumsal yaşamı

Ç O C U K
Umudun yeşili
Güneşin sarısı sende
Ateş kızılısın sen çocuk
Süt aklığı
Bal tatlısı
Gül allığısın sen çocuk
Büyüdün
Göz yaşı
Yürek sızısın sen çocuk
Ana rahminden geldin elimize
Zindanın hücre kuşusun sen çocuk
Kuş gibi uçamadın ama
Salıncağın dar ağacı oldu
Salladın bizide çocuk...

Gül Gün  yazarımızada bu şiiri için teşekkür ederiz

ahmet çanta

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder